Dtso Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, Dünya Gazetesi Tarafından Çevrim İçi Olarak Düzenenen Sanayide Dönüşüm Yeşil Osb Konsepti Programının Konuğu Oldu.
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, Dünya Gazetesi tarafından çevrim içi olarak düzenenen Sanayide Dönüşüm Yeşil OSB Konsepti programının konuğu oldu.
Dünya Gazetesi Yazarları, Hasan Güldağ, Selin Arslanhan, Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahine Düzce bölgesi hakkında merak ettikleri soruları yönelttiler.
Tuncay Şahine yöneltilen sorular ve Şahinin cevapları;
Düzcede mevcut kaç tane OSB bulunmaktadır. Yeni kurulacak OSBler ve mevcutların genişleme alanları hakkında bilgi verebilir misiniz ?
Bugün Düzcede 5 adet OSB bulunuyor. İlk OSBmiz oaln Düzce OSB nin büyüklüğü 173 hektar, genişleme konusu bu OSB miz ile ilgili. Bu OSB miz 300 hektar civarında genişliyor. Genişleyecek olan alan bizim için çok çok değerli. O yüzden genişleyecek olan bu bölüm için yatırımcı seçiciliğimiz en üst seviyede olacak.Daha sonra kurulan Düzce 2.OSB miz ise 81 hektar büyüklüğünde.Bu iki OSB kurulduktan sonra Gümüşova OSB gündeme geldi ve 133 hektar arazi üzerinde kurulu bu olan OSB miz, Islah OSB mevzuatı çerçevesinde tescil edildi. Bu OSB nin bir bölümünü TEM otoyolunun İstanbul-Ankara yönünde sağ tarafta görebilirsiniz. Daha sonra Akçakoca ve Çilimli OSB leri üzerinde çalışılmaya başlandı.Bugün geldiğimiz noktada ise 88 hektar büyüklüğündeki Akçakoca OSB de kamulaştırma çalışmaları devam ediyor.95 hektar büyüklüğündeki Çilimli OSB de Nisan ayında ise alt yapı ihalesini açacağız. Faaliyette bulunan 3 OSBmiz ise 80 civarında firmamız bulunuyor ve bu firmalarımızda yaklaşık 8.000 çalışanımız var.Bildiğiniz üzere,bölgesel teşvik uygulaması kapsamında yapılan son düzenlemede Düzce 4.Bölge den 3.Bölgeye alındı. Ancak OSBlerde ve alt bölge olarak tanımlanan ilçelerimizde yapılan yatırımlar yine 4.Bölge kapsamında destek alıyor.Bu durum bizi en yüksek teşvike sahip olan en batıdaki il durumuna getiriyor.Özellikle İstanbuldan Ankara istikametine doğru büyüyen ve gelişen sanayileşme hareketi Düzcedeki yatırım alanlarını ve OSB leri daha çekici hale getiriyor. Düzce konum olarak çok değerli bir noktada ancak çok büyük yatırım alanlarına sahip bir il olmadığı için Düzcenin gelecek vizyonuna uygun olan en doğru yatırımları getirmek zorundayız.Bu yüzden birçok platformda kullandığım biz yatırımcıları seçiyoruz dememin sebebi budur. Yatırımcı seçme kriterlerimizin belki de en önemlisi çevreye zarar vermeme kriteri. Sanayileşirken çevremizi kaybetmek istemiyoruz. Gelecek kuşaklarımızı da düşünmek zorundayız. Sanayileşirken çevresini kaybeden, şehirleşemeden sanayileşen bir il olmak istemiyoruz. Daha sonra ihracat odaklı, inovasyona ve yeniliğe inanan, çalışanına ve Düzceye değer veren, cinsiyet ayrımcılığı yapmayan, katma değer yaratan, yarattığı değeri çarpan etkisi ile çoğaltabilecek yatırımları seçmek gibi bir önceliğiniz bulunuyor.
Düzcenin ihracat rakamları hakkında bilgi verebilir misiniz, Bu ihracatın ne kadarlık kısmı Avrupa birliği üyesi ülkelere yapılmaktadır ?
Düzceden yarısından fazlası AB ülkesi olmak üzere yaklaşık 140 ülkeye ihracat yapılmaktadır. 2021 yılı sonu itibari ile merkezi Düzcede bulunan üye firmalarımız 410 Milyon Amerikan Doları tutarında ihracat gerçekleştirmiştir. Merkezi Düzce dışında olup, Düzcede ürettikleri malları ihraç eden şube tescilli üyelerimizin ihracat rakamları dikkate alındığında bu rakam 1 milyar 900 Milyon Amerikan Dolarına ulaşmaktadır.Aslında bu durum yerelde sanayinin tüm ihtiyaçlarını fedakarca karşılayıp, aslan payını başta İstanbul olmak üzere diğer büyük şehirlere kaptırmak gibi bir şey.Tabii bu konu sadece bizim ile ilgili değil,diğer birçok şehir de aynı konumda.Biraz önce de bahsettiğim gibi ihracatımızın büyük bir bölümü başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri. Yani başka bir deyiş ile firmalarımızın büyük bir bölümü Almanyaya ve diğer AB ülkelerine ihracat yapabilme niteliklerine sahip bulunuyor . Bugün Almanyaya ihracat yapabilen firma istediği her ülkeye rahatlıkla ihracat yapar.Bugün Türkiyenin ekonomik zorlukları aşmasını sağlayabilecek ilk şey üretmek ve ihraç etmek. Çinin daha az tercih edilen bir konuma gelmesinin tarafımızca bir avantaja dönüştürülmesi lazım.Bu fırsatı kaçırma lüksümüz yok. Üretim yaparken de yapay zeka ve dijitalleşme gibi çağdaş teknolojilerden faydalanmalı, manuel sanayileşmeyi derhal terk etmek zorundayız.
Yeşil mutabakata Düzce Sanayisi ne oranda hazır ve bu alanda yapılan çalışmalardan bahsedebilir misiniz ?
Aslında yeşil mutabakata kimse hazır değil. Ancak böyle bir ortamda Düzcenin buna en hazır il olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü çok ciddi bir farkındalık düzeyine sahibiz.Yeşil mutabakata uyum konusunda geride kalmak istemiyoruz ve bunu çok önemsiyoruz. Biraz önce de bahsettiğim gibi Düzcenin ihracatının büyük bir bölümünün Avrupa Birliği ülkelerine yapılıyor olması bu konuyu bizim için çok daha fazla öncelikli bir konu haline getiriyor.Öncelikle Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planını incelemeye devam ettiğimizi ve tarafımızdan yapılabileceklere odaklandığımızı rahatça söyleyebilirim. Alt yapı ihalesi yapılma aşamasına geldiğimiz Çilimli Organize Sanayi Bölgesinin Yeşil OSB ye dönüştürülmesi ile ilgili Doğu Marmara kalkınma Ajansına bir fizibilite projesi başvurusu yaptık ve bu başvuru kabul edildi.Bu fizibilite çalışmasının sonuç raporu Yeşil OSB kurulması yolunda bize bir rehber olacak.Yeşil Mutabakat gerçekten çok önemli.Paris Anlaşmasının da devreye girmesi ile nihayet herkes bir iklim krizi olduğunda hemfikir oldu. Ancak Yeşil Mutabakat ile sanki iklim krizi kökten çözülecek, iklim ve çevre eski haline gelecekmiş gibi bir izlenim yaratıldığını da görüyorum. Benim de bu konuda şahsi olarak bazı çekincelerim var. Birçok küresel kuruluşların 2050-2060 yılına kadar net sıfır karbon hedefi koyduğuna şahit oluyoruz.Bu 30-40 yıllık oldukça uzun vadeli bir hedef. Bu hedefler ne kadar samimi ve gerçekçi? Kısa ve orta vadede iklim krizinin çözümü ile ilgili stratejiler pek açıklanmıyor. Biz birdenbire net sıfır karbon hedefine ulaşamayız. Bu durum küresel şirketlerin bir zaman kazanma çabası içinde mi olduğu konusunu gündeme getiriyor. Karbon vergileri de yeni bir kazanç kapısı mı olacak? Gelişmekte olan ülkelerin, bu süreci gelişmiş ülkelerin hızında yönetmesi de mümkün değil. Bu konuda gelişmekte olan ülkelere ciddi yatırım destekleri verilmesi lazım.Bildiğiniz üzere, fosil yakıtların tüketilmesi sera etkisi sonucu küresel ısınma ve iklim değişiklikleri yaratıyor.Enerji kaynaklı karbondioksit gazı emisyonu,2010 yılında 31 milyar ton olarak gerçekleşti. 2030 yılında ise 43 milyar ton olacağı tahmin ediliyor.2050 yılında bu rakam ne olacak?Yenilenebilir enerji kaynaklarının yüksek maliyetlerinden dolayı hemen yaygınlaşamayacağını hepimiz biliyoruz.Fosil yakıt kullanımı bitmeden iklim hedeflerine ulaşmak mümkün değil. Dünya fosil yakıt kullanımını tamamen ne zaman sonlandırmayı başaracak?Bu konuya gerçekçi olarak yaklaşmak zorundayız. 1970li yıllarda yaşanan petrol krizi sonrasında da fosil yakıtların tükeneceği konuşuluyordu.Ama yeni rezervler bulundukça petrokimya sanayi yine rakipsiz olmaya devam etti.Benzer sıkıntıları tekrar yaşayabiliriz.Elbette fosil yakıtların giderek azaltılması ile ilgili güçlü bir irade var. Örneğin otomobil şirketleri dizel modeller yerine artık hibrit ve elektrikli araçlar üretmeye başladılar.Bu çok önemli bir gösterge.Ancak daha yapıcı ve radikal çözümler gerekecek gibi görünüyor.
Yeşil OSB olarak planlanan Çilimli OSB arsa tahsis ve yatırımcı ilgisi ne durumda, ne kadar kısımlık bir doluluğa ulaşıldı?
Çilimli OSB Düzcenin geleneksel sektörü olan ağaç ve orman ürünleri ağırlıklı bir OSB olacak. Yatırımcılar gerçekten yoğun ilgi gösterdiler ve şu anda parsellerin tamamı tahsis edilmiş durumda durumda. Yatırımcıların seçilmesi konusunda da özen gösterildi. Düzceye ve ülkemize katma değer sağlayacak firmalar olması gözetildi. İnşallah bu OSByi bir Yeşil OSB olarak kuracağız ve Türkiyede örnek bir OSB olacak.
Yatırımcılar niçin Düzce-Çilimli OSBye yatırım yapmalı, avantajları neler olacak?
Herşeyden önce, Düzce gibi özel bir konuma sahip olan, kurumlar arasında sinerjinin çok üst düzeye çıktığı ve çevre bilincinin ön plana çıktığı bir ilde yatırım yapmış olacaklar. Yatırımcılar Çilimli OSBnin Yeşil OSB olması durumunda Avrupa Birliğine ihracat yapabilmenin daha kolay olduğunu görecekler. Bildiğinizi üzere yeşil mutabakata uyum sağlayamayan firmalar AB ye ihracat yapamayacaklar, yapabilseler bile yüksek orandaki karbon vergileri nedeni ile piyasada rekabet etme gücünü kaybedecekler.Bu yüzden burada yatırım yapan firmalar bu konularda her zaman bir adım önde olacaklar. Yeşil OSB de olan bir firma rakiplerine göre çok daha avantajlı bir konumda olacak ve dış ticarette öncelikle tercih edilme ayrıcalığı kazanacaklar. Olaya sadece çevresel boyutta bakılmıyor aslında.Yeşil OSB ler sosyal ve ekonomik alanlarda da ileri düzeyde olmak zorunda. Paydaşları ile iletişimi güçlü olan ve bulunduğu coğrafyaya değer kazandıran bir yapıda olmaları gerekiyor. Çalışanlarına ve çalışanların ailelerine çok daha fazla sosyal imkan sunan bir anlayışın da hakim olması çok önemli. Bu öncelikler kapsamında hareket eden firmalar çok çabuk uluslararası firma haline gelebilir ve öncelikle tercih edilen firmalar arasına girebilirler. Bu bağlamda da Yeşil OSB buradaki firmalara bir değer katacaktır. Her geçen gün çevre bilincimiz daha da güçleniyor. Cinsiyet ayrımcılığını terk etmiş,çalışanına değer veren ve değer katan, çalışanlarının niteliklerini geliştirerek onları asgari ücrete mahkum etmeyecek anlayışa sahip olan kurumsal firmalar ile çalışmayı istiyoruz.
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat çerçevesinde yeni yapılacak binaların kaynak ve enerji verimli binalar olması hedefleniyor. Bu konuda Düzce Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi olarak yatırımcılarla ne tür ortak çalışma yapmayı hedefliyorsunuz?
Son günlerde yaşadığımız enerji fiyatlarındaki anormal artışlar, enerjide dışa bağımlı olmamızın ne kadar büyük bir dezavantaj oluşturduğunu görmemizi sağladı. Tabii bu sadece bizde değil, Avrupada da bu şekilde.Enerji muslukları elinde olan ülkelerin pazarlık gücü çok yükseliyor. Enerjide dışa bağımlılık ciddi bir egemenlik sorunu yaratıyor. Bu yüzden ülkeler bu konuda politikalar ve stratejiler oluşturmak zorundalar.Enerjide verimlilik, yenilebilinir enerji ve alternatif enerji kaynakları konuları da yeşil dönüşümü çok yakından ilgilendiriyor. Bu şekilde çevreyi koruyarak en düşük maliyetlerde enerji sağlamak mümkün.Yeşil OSB olarak planladığımız Çilimli OSB de bu konuya çok önem veriyoruz. Yapılacak fabrika binalarının kendi enerjisini üretebilecek alt yapıya sahip olarak inşa edilmesi,enerji kaçaklarını engelleyecek yalıtım sistemleri ile desteklenmesi gibi hususları öncelikli bir konular haline getirdik.Bu konuda eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Düzce Belediye Başkanımız Sayın Dr.Faruk Özlü de ciddi destek veriyor.Bu konuları onun öncülüğünde tartışıyoruz.Ayrıca farkındalık yaratmak ve üyelerimize örnek olmak üzere kendi Oda binamızın kendi enerjisini üreten akıllı bina konseptine kavuşması için bir proje yapmayı planlıyoruz.Özel sektöre yönelik olarak mevcut üretim tesislerinin kendi enerjisini üreten ve enerjiyi mümkün olan en yüksek verimlilikte harcayan ,enerji kayıplarını en aza indiren akıllı binalara dönüştürülmesi de çok önemli. Ancak zaten finans kaynaklarına erişim sıkıntısı yaşayan, işletme giderlerinin çok yüksek seviyelerde olduğu işletmelerimizin bu işe kaynak ayırmaları mümkün değil.Bu yüzden makul süreler içerinde yatırımların kendini geri ödediği bu dönüşüm için devlet hibe ve desteklerinin özel sektör kullanımına tahsis edilmesi hayati bir önem taşıyor.Ancak işletmelerimizin nitelikli büyümeleri için verimlilik esaslarına sıkı sıkıya bağlanmasının gerekli olduğunu da bu vesile ile hatırlatmak isterim. Yalın Üretim,Sigma,6-Es gibi kalite sistemlerinin entegre edilmesini çok önemli.
Çilimli OSBde Yeşil Mutabakatın bir şartı olan sıfır atık ve yenilenebilir enerji erişimi konusunda yatırımcılara ne tür avantajlar sağlamış olacaksınız?
Sıfır atık, kaynakların verimli kullanılması ile birlikte israfın önlenmesi, atık oluşumunun önlenmesi veya azaltılması dolayısı ile çevre kirliliğinin en aza indirgenmesi için dikkate alınması gereken en önemli kavramlardan birisidir. Yeşil OSBlerde olmazsa olmaz dediğimizi bir husus ise endüstriyel simbiyoz.Yani bir tesisin atığının başka bir tesisin hammaddesi olma durumu. Bu konu önemsediğimiz bir konu. Hazırlayacağımız Yeşil OSB Fizibilite projesinde ağaç ve orman ürünleri ağırlıklı olan Çilimli OSB de endüstriyel simbiyozun uygulanabilmesi için yapılacak çalışmalar yer alacak. Sıfır atık, sadece üretim tesislerinde değil,evlerde başlaması gereken bir kavram.Avrupada birçok şehirde evsel atıklardan enerji üreten tesisler var.Biz de bunu yapabilmeliyiz.Çilimli OSB de inşa edilecek binalar endüstriyel simbiyoza, başta GES (Güneş Enerji Sistemi) ve yenilenebilir enerji sistemlerinin çalışmasına olanak veren bir altyapı ile inşa edilecek.Yatırım için buraya gelen yatırımcılar için bu sistemleri devreye almak çok zaman almayacak.Ayrıca, Çilimli OSB deki üretici firmaların ortak kullanabileceği tesisler konusunda da çalışmalar yapılacak.Bu şekilde bir uygulama ekonomik ve çevresel kazanımlar yaratacak,karbon salınımını da minimum düzeye indirecek,atığın azaltılmasına da katkı sağlayacak.
Programın son bölümünde gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şahin, tüm Dünya Gazetecilerini Düzceye davet ederek yerinde inceleme ve tespit çalışmaları yapmaları konusunda davetlerini yineledi.
TÜM KATEGORİLER