TIBBI AROMATİK BİTKİLER PROJESİ HAYATA GEÇİYOR
MÜSİAD ÜYELERİ DOST MECLİSİNDE BİRARAYA GELDİ
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Düzce Şubesi üyeleri, Dost Meclisinde bir araya geldi. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ve Düzce TSO Başkanı Tuncay Şahinin konuk olarak katıldığı toplantıda MÜSİAD Düzce ve Düzce Üniversitesi işbirliği ile imzalanacak Protokol ve MÜSİAD Düzce üyeleri tarafından kurulacak olan yeni şirket ortaklığı ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
MÜSİAD Düzce Şubesi tarafından düzenlenen Dost Meclisinin açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Başkanı Vefa Pehlivan, MÜSİAD çok büyük bir aile, şuan Türkiyede aktif olarak 14 bine yakın MÜSİAD üyemiz var. Yurtiçinde 87 şube ve temsilcilerinden oluşan, ayrıca yurt dışında 92 farklı ülkede 222 şube ve temsilcileri olan sivil toplum kuruluşudur. MÜSİAD Düzce şubesi olarak bir şirket kurmaya karar verdik. 2-3 aydır üzerinde çalıştığımız bu projede son noktaya geldik. Tıbbı aromatik bitkilerin satışını gerçekleştireceğimiz bu şirket için Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ile el sıkıştık. Şirket kurulduktan sonra inşallah imzalar atılacak. Düzce Üniversitesi, 5 tane pilot il seçilen üniversitelerden bir tanesi. İhtisaslaşma kapsamında tıbbi ve aromatik ürünlerin Düzcede yaygınlaşması adı altında bir proje. Bu projenin altında bir marka tescillendi. Bu markanın satış ve pazarlama ortağı olduk. Hedefimiz Türkiyede ve dünyada marka değeri yüksek olan bir şirket yapmak istiyoruz. Ürün çeşitlerini genişletip, hocalarımızın desteğiyle güzel şeyler ortaya çıkarcağız. Güzel bir proje, biz çok heyecanlandık. Bu projeyi MÜSİAD üyeleri ile birlikte yapmak istiyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum. dedi.
Toplantıda söz alan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Şahin, Güzel bir proje, ben bu projeyi önemsiyorum. Düzcenin örnek bir modele ihtiyacı var ve MÜSİAD bu projede inşallah örnek olacak. Üniversitede 3 tane projemiz var ve elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Projesi olan varsa biz TSO olarak 24 saat hizmetinizdeyiz. Bizim kapımız herkese açık. Biz Düzceyi marka şehir yapmak için uğraşıyoruz. Bizim için Düzce valisi ve rektörü bir şans. Bu şansı değerlendirmemiz gerekiyor. Biz, üniversiteyi yeteri kadar değerlendiremiyoruz. Burada hissiyata kapılıp birbirinizi sevmek zorunda değilsiniz, ama para kazanabilirsiniz. Her türlü projenize yardımcı oluruz. İnşallah hayırlı uğurlu olur, bize de bir model olur. Başka işlerin önünü açmaya vesile olursunuz. dedi.
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Üniversitelerin rolünün şehirler için çok büyük olduğuna vurgu yaparak, Üniversitenin varlığı bile başlı başına bir şehir için çok kıymetli. Üniversiteler araştırma yapma, bilime katkı sunma misyonunu gerçekleştiriyor. Son yıllarda üniversitelere yüklenen farklı bir rol daha var. Toplum için bir şeyler yapma, değer üretme, toplumun ihtiyacı olan sorunlara çözüm getirmeye odaklanmak gibi. Bu çerçevede kurulduğumuz günden bugüne yetenekleri olan üniversiteyiz. İşbirliği potansiyeli ilişkiler ne kadar iyi olursa o kadar iyi yansıyor. Bunu kabul edip önümüze öyle bakmamız gerekiyor. Çünkü Düzce olarak şanslı bir dönemden geçtiğimiz düşünüyorum. Şehri şehir yapan yöneticilerin arasında hiçbir husumet yok. Düzce için bir şeyler yapmak isteyen, Düzceye gönül vermiş insanlar var. Hiçbir engel olmadığı bir dönemde üniversitenin topluma katkı sağlama misyonunu çok daha rahat yerine getirebileceğini inanıyoruz. dedi.
2015 yılında YÖK ve Kalkınma Bakanlığının Üniversitelerin bölgesel kalkınmaya katkısı programı başlattığını vurgulayan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Bizde mevcut yeteneklerimizle birlikte aday olduk. 100 kadar Devlet Üniversitesi içerisinde seçildik ve 5 üniversite arasında yer aldık. Üniversiteler eğitim ve araştırmanın dışında, insana dokunma, toplumun refahını artırma, bölgelerin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlama misyonunu üstlendi. Bizim kalkınma modelimizin temelini oluşturan şey, bölgede yetişen, hiç kimsenin bilmediği tıbbı bitki çeşitleri. Türkiyede yaklaşık 4 bine yakın tıbbı bitki çeşidi bulunuyor. Bunlardan yüzde 70i Düzcede yetişebiliyor. Ama Türkiyede yetişen 4 bine yakın çeşidin
sadece 500 tanesi kayıtlı, tescillenmiş durumda. Oysaki Çin yaklaşık 3 bin 500 türün tamamına yakınını tescillemiş durumda ve bu ürünleri ihraç ediyor. Bizde Çinden bizde yetişiyor olmasına rağmen bitki ithal eden ülkelerin başında geliyoruz.
Burada bize çok önemli bir görev düşüyor. Bölgemizde yetişen tıbbı bitki çeşitliliğini artırmak, kayıt altına almak ve bunları gelir kapısına dönüştürmek istiyoruz. Geleneksel Tıp alanındaki çalışmalarımızı, tarlada üretilen üründen fitoterapi dediğimiz tedavi yöntemlerine varıncaya kadar bir yaklaşım içerisinde gerçekleştiriyoruz. Ancak bunlar yeterli değil, bu bölgenin sürdürülebilir kalkınması için, insanlara dokunan veya refah düzeyini artıran bir yaklaşıma sahip olabilmesi için mutlaka yaptığımız işlerin ticarileşmesi gerekiyordu. Bizde MÜSİAD Düzce şubesi üyeleri ile güzel bir proje imza atıyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum. dedi.
TÜM KATEGORİLER