Büyük Türk Milletinin, istiklal ve istikbal için vermiş olduğu şanlı ve onurlu mücadelesinin sonucu ilan ettiğimiz ve millet egemenliğine dayanan Cumhuriyetimizin 96. kuruluş yıldönümü coşkusunu ve heyecanını, millet olarak hep birlikte yaşıyoruz.

Cumhuriyet, milletimizin tarihindeki en önemli gurur tablolarından biridir. Cumhuriyet, işgalin, yokluğun, yıkılmışlığın ardından yok olmak üzereyken yüce milletimizin köklerinden aldığı güç ve inançla yeniden filizlenmesinin, serpilip ulu bir çınar olmasının başlangıcı olmuştur. Cumhuriyet; aydınlığı, dostluğu, kardeşliği, birliği, beraberliği, barışı paylaşmaktır.

Kurduğu devletlerin tamamında, adaleti, vicdanı, insana verilen değeri asla tartışmaya açmayan Türk Milleti, emsalsiz fedakârlıklarla ve mücadelelerle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de aynı çizgiyi muhafaza etmiştir. 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Cumhuriyetimizi kurarken verdikleri mücadelede sadece vatan toprağını değil, aynı zamanda insanlık onurunu, yükselen karanlık bir zihniyete karşı da müdafaa etmişlerdir. Türk Milleti sadece yaşamak için değil aynı zamanda yaşatmak için varlığını sürdüren bir millet olmuştur. 

Cumhuriyeti korumak ve ilelebet yaşatmak bizlerin yegâne görevidir. Geleceğin büyükleri ve yöneticileri olacak gençlerimiz, Cumhuriyetin anlamını ve önemini kavrayacak, Cumhuriyetimizin 96 yıllık başarılarını katlayarak artıracak ve sonsuza kadar var olmasının güvencesi olacaktır. 

Bu duygu ve düşüncelerle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, Cumhuriyetimizin kurulmasında emeği geçen bütün istiklâl kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, Düzceli hemşerilerimizin ve bütün vatandaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.